![]() Her şey yalan olur gerçek nedir ki Kaybolur umutlar biter emeller Yüreğin kan ağlar gülmek nedir ki Koşarsın izinde gönül vererek Hayatın varlığını yere sererek Yanarsın uğrunda aşkım diyerek Sonrası ayrılık sevmek nedir ki Ne mutluluk sunar ne anlam taşır Gündüzü insafsız gecesi sağır Düşün ki bu ömre can mı dayanır Yaşarken beyhude ölmek nedir ki Beni düşünme artık Bırak yalnız kalayım Yeter ki sen mutlu ol Varsın mutsuz olayım Nasılsa unuturum Unuturum ben seni O artık öldü derim Avuturum kalbimi Boşver maziye bakma Sar yeni sevgilini Sakın onu da yakma Beni yaktığın gibi Yalnız bizim aşkımız Değil ki yarım kalan Ayrılık son şarkımız Sevmek, sevilmek yalan Yerlere fırlatıp benim aşkımı Bir yabancı gibi işte gidiyor Görmezliğe diye gelip göz yaşlarımı Ardına bakmadan işte gidiyor Kala kaldım sessiz çığlıklarımla Kala kaldım kırık umutlarımla Canım çekiliyor her bir adımda Öldüre öldüre işte gidiyor Neden niçin bir şey demeden Ben ne olacağım hiç düşünmeden Kaybolan ömrümü geri vermeden Ardına bakmadan işte gidiyor İşte gidiyorum çeşm-i siyahım Önümüze dağlar sıralansa da Sermayem derdimdir servetim ahım Karardıkça bahtım karalansa da Haydi dolaşalım yüce dağlarda Dost beni bıraktı ah ile zarda Ötmek istiyorum viran bağlarda Ayağıma cennet kiralansa da Bağladım canımı zülfün teline Sen beni bıraktın elin diline Güldün Mahzuni'nin berbat haline Mervanın elinde parelense de İçimde özlemi bitmeden daha Gönlümü kedere bırakıp gitti Ne hoşça kal dedi ne de elveda Yabancılar gibi bırakıp gitti Gitmeseydi onun kulu olurdum Çiğneyip geçtiği yolu olurdum Bir ümür aşkıyla dolu olurdum Ne yazık bunları bilmeden gitti Şimdi mevsim hazan gönül evimde Hıçkırığa döndü adı dilimde Döner mi dönmez mi günün birinde Cevapsız sorular bırakıp gitti Seninle ikimiz ayrıldık artık Ah edip ağlasan neye yarar ki Boş bu yalvarışın boş bu pişmanlık Önümde diz çöksen neye yarar ki Bu aşkın günahı sevabı sende Boşuna arama suçlu kaderde Ne ümit ne hasret bıraktın bende Yolumda can versen neye yarar ki Sarardı gönlümün sevda çiçeği Gözüme bak oku acı gerçeği Şimdi artık çok geç dönsende geri Öldürdün aşkımı neye yarar ki Ben o ben değilim neye yarar ki... |
Ne zor şeymiş bu ayrılık öldürür kahrolası Gözlerinde kaybolmuşum Yollarımı göster bana Senden çok şey istemem Aşk ver bana gel bana Yokluğun bir zindan gibi Düşürdün sen beni zorlara Seni çok ama çok Delice severim Yangının sardı bak beni Seni çok özledim Yolu yok sonu yok Bunu ben istedim Hayellerim yetmedi Seni çok özledim Gün gelir gidersen çok şey istemem Bir resim, bir çiçek, bir anı yeter Senden bir teselli bil ki beklemem Bir kadeh, bir şişe, bir şarkı yeter İstemem bir gölge düşsün sevdama Razıyım ömrümce gönül yarama Beni öldürmeye hançer arama Bir mektup, bir mendil, bir veda yeter Oysa çok değildir isteğim senden Gönlüme aşk dolu bir ümit versen Başka bir hazine beklemem senden Bir bakış, bir gülüş, bir evet yeter Ayrılık saati varsın da çalsın Bizi ayıramaz biz yaşadıkça Bu gece yolumuz varsın ayrılsın Bir gün kavuşuruz kısmet olursa Ayrılık bir rüzgar eserde geçer Bu hasret, bu özlem gün gelir biter Yeniden birleşir ayrılan eller Bir gün kavuşuruz kısmet olursa Varsın da umutlar kalsın yarına Sevgilim her şeyi bırak zamana Derler ki kavuşur insan insana Biz de kavuşuruz kısmet olursa Ne zaman ayrılık saati gelse En vazgeçilmez yerinde yaşamın Duysak ayak seslerini akşamın Ve sokaklardan el ayak çekilse Bir ürpertiyle duyarım o zaman Seni çağıran sesi uzaklardan Ne zaman ayrılık saati gelse Bir gariplik çöker içime birden Kalan tek anı gibi bir devirden Durmadan çalınır o gamlı beste Sanki bilir de hazin öykümüzü Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü Ne zaman ayrılık saati gelse Bir çaresizliği anlatır gibi Birden değişir gözlerinin rengi Mavi solar, koyulaşır yeşilse Sarınca ruhunu eski bir hüzün Uçar gider pembeliği yüzünün Ne zaman ayrılık saati gelse Uzatsan özlemle dudaklarını Tüm ağaçlar döker yapraklarını Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe Sadece uğultusu o rüzgarın Ve bir umut kırıntısı: belki yarin Ne zaman ayrılık saati gelse Bir fırtına çıkmışçasına, büyük İçimizdeki güllerin boynu bükük Bir zaman kalakalırım öylece Neden sonra gittiğini anlarım İçimde Gülden ağlar, ben ağlarım. |